Pazarda vatandaş isyan etti: Son 5 senedir hayat çekilmez






Emekli Vatandaşlardan Alım Gücü ve Geçim Sıkıntısı İsyanı

Emekli Vatandaşlardan Alım Gücü ve Geçim Sıkıntısı İsyanı

Avcılar Üniversite Pazarı’nda konuşan bazı vatandaşlar, alım gücü ve geçim sıkıntısından şikayet etti. Vatandaşlardan biri, “Kemal Sunal’ın bir filmi vardı ya, tane tane zeytine ne güzel bakıyoruz diye, biz de peynire, zeytine o şekilde bakıyoruz. İnsanın burasına geldi. Millet birbirine kenetlenecek ki, ondan sonra bu düzeni bir şeyler yapmaya çalışacağız. Yoksa, böyle gelmiş böyle gider” şeklinde konuşurken bir diğer vatandaş ise “Baştakiler duymuyor mu bu halkı? Görmüyorlar mı acaba?” diyerek isyanını dile getirdi. Ayrıca artan fiyatlar nedeniyle vatandaşlar kalite ile fiyat arasında kaldığını ifade etti.

“ALIM GÜCÜ YOK”

İstediklerini değil, sadece zorunlu ihtiyaçlarını aldığını belirten bir emekli vatandaş, eskiden tercihinin kaliteden yana olduğunu söylerken, şimdi uygun olanı aldığını vurguladı. Seçerken hem kaliteye hem de fiyata baktığını dile getiren bir diğer vatandaş ise, “Seçebilmek önemli bütçeye göre” dedi. Bir başka emekli vatandaş ise “Ben emekliyim, mecbur ucuzunu arıyorum” şeklinde konuştu.

Fiyatlar karşısında yaşadığı geçim sıkıntısını dile getiren bir diğer vatandaş ise, Gerçekten alım gücü yok. Baştakiler duymuyor mu bu halkı? Görmüyorlar mı acaba?” şeklinde isyan etti.

Vatandaşların çarşı pazarın son durumuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“MİLLET BİRBİRİNE KENETLENMELİ”

Gani Kaya: Fiyatlar pahalı. Sadece zorunlu ihtiyaçları alabiliyoruz. Peynir alamıyoruz, zeytin alamıyoruz. Eskiden rahat rahat eğlencelere, tatile gidiyorduk. Şimdi nereye gidiyoruz? Millet anca, ‘şükür, şükür’. Meyve olmuş, 130-150 lira. Hangi meyveyi aldık da yiyebildik? Zorluyor, zorlamaz olur mu? Zorlamasa ben bunu konuşabilir miyim? İnsanın burasına geldi. Memlekete de gidemiyorsun, yerin yok yurdun yok. Allah’a şükür babamızdan kalma bir evimiz var; o da olmasa… Çocuğum var evlenemiyor korkusundan. Nasıl geçinecek? Millet geçinemiyor, şaştık kaldık. Millet birbirine kenetlenecek ki, ondan sonra bu düzeni bir şeyler yapmaya çalışacağız. Yoksa, böyle gelmiş böyle gider.

“SON 5 SENEDİR HAYAT ÇEKİLMEZ”

Bir vatandaş: Dilediğini kim alıyor? Ben emekliyim, aldığım maaş belli. Fiyatlar belli. Kimse bir şey alamıyor. İşte ben, dolandım dolandım, aldığım bir zeytin, bir kalıp da peynir alacağım gideceğim. Pazardan bir şey alamadık. Asgari ücretli alabiliyor mu? Alamaz. Dengesiz bir fiyat artışı var. Enflasyon falan, bunlar palavra. Onlar neye göre enflasyon hesap ediyor onu da anlamıyorum. Son 4-5 senedir çok kötü. Ondan önce, ben emekliyim alabiliyordum, sıkıntı yok. Ama son 5 senedir hayat çekilmez.

Bir vatandaş: Pahalısı da var, ucuzu da var, uygunu da var. Bütçemize göre alıyoruz. Bir kilo alacağımıza, yarım kilo alıyoruz.

“EKONOMİK KRİZ VAR BU BİR GERÇEK”

Osman Yumrukaya: Bazıları karı koca çalışıyor, o istediğini alıyor, ama ben emekliyim, mecbur ucuzunu arıyorum. Eskiden böyle değildi. Sayın Cumhurbaşkanım, durmadan maaşa zam yapıyor, ama tezgahlar uçuruyor parayı. Bir hatası varsa, o işte. Şuna bak, 50 lira domates; 20 liraya da domates var. Mecbur 20 liralıktan yiyeceksin tabii.

Hasan Karanfil: İstediklerimizi almamız mümkün değil bu şartlarda, zaruri ihtiyaçları alabiliyoruz. Önceden kaliteye yönelik tercihimizdi, ama şimdi uyguna dönüş yaptık maalesef.

Bir vatandaş: Bütçeye göre var, seçebilmek önemli bütçeye göre. Hem kaliteye, hem cebime, her ikisini değerlendirerek gidiyorum.

Emin Alçın: Herkes için hayat pahalı. Ekonomik bir kriz var, bu bir gerçek. Herkes de bunu biliyor.

“BAŞTAKİLER DUYMUYORLAR MI BU HALKI?”

Sakine Yıldırım: Gerçekten alım gücü yok. Biz 2 kişiyiz, ben başa çıkamıyorum, gerçekten çıkamıyorum. Aldığım, domates, patates, soğan, başka bir şey yok, meyve yok. Baştakiler duymuyor mu bu halkı? Görmüyorlar mı acaba? Çok zor bir durumdayız ve içinden çıkamıyoruz.


Related Posts

MÜSİAD’dan asgari ücrete ara zam açıklaması

Asgari ücrete ara zam milyonlarca ücretli çalışan ve işçi sendikalarının talebi olurken, CHP Lideri Özgür Özel dün işçi ve işveren sendikalarıyla görüşmüştü. İş dünyasının ara zamma nasıl baktığı merak konusu. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği …

‘Zirai donda‘ veri fiyaskosu: Sunumlar AKP’yi bile tatmin etmedi

Nisan ayındaki zirai don sonrası kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda Tarım Bakanlığı’nın sunumları yetersiz bulundu. Zararın boyutu hâlâ netleşmedi, CHP’li vekiller ‘hikâye anlatıyorlar’ diyerek tepki gösterdi, AKP’liler ise sunumları zayıf buldu.

Bayram öncesi doluluk oranı yüzde 85’e ulaştı! Başkan uyardı: Boş oda bulamayabilirler

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kuşadası’nda, yaklaşan Kurban Bayramı tatili öncesi otellerin rezervasyonlarındaki doluluk oranı, yüzde 85’e ulaştı. Tatil için Kuşadası’na yoğun talep olması, turizmciler tarafından da sevinçle karşılandı …

Bakan Yumaklı duyurdu: Üreticilerimize hayvan başına yıllık 18 bin lira destek vereceğiz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesi’ne ilişkin, “Hak sahibi üreticilerimize hayvan başına aylık 1500 lira, yıllık toplam 18 bin lira bakım ve besleme desteği vereceğiz. 15 hayvan alan bir hak sahibi yetiştiricimiz, her ay bir asgari ücret tutarı kadar bakım ve besleme desteği elde etmiş olacak” dedi.

VİOP’ta endeks kontratı yeni güne yükselişle başladı

Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı haziran vadeli kontrat, güne yüzde 0,6 yükselişle 10.501,00 puandan başladı. Dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen haziran vadeli endeks kontratı, normal seansı yüzde …

Ah Menderes… Evet “onlar” yaptılar!

27 Mayıs ihtilalinden birkaç gün evvel Adnan Menderes’in Ankara’daki köşkünün terasında bir aşağı bir yukarı yürürken aşağıda nöbet tutan askeri işaret ederek şöyle dediği aktarılır: – “Kardeşim! Şu Ankara’ya bak! Şu ufka bak! Şu Mehmetçiğe bak! Bu Mehmetçik mi bana ateş edecek? Ben ki onun köyüne yolu götürdüm, suyu götürdüm, makineyi, işi, parayı götürdüm… Onun için, Ayşe’si için, Fatma’sı için, anası için, babası için neler yapmadım? Ben gecemi, gündüzümü, bunlara adamadım mı? Bunlar mı ihtilal