“`html

Bu haftaki cuma hutbesi, düğünlerdeki ihtişam ve aşırı gösteriş konusunu ele almaktadır. Perşembe günü yayımlanan hutbede, 13 Haziran 2025’teki Cuma namazı öncesinde müminlere önemli uyarılarda bulunulmuştur. Hutbede, “Bütün kötülüklerin kaynağı olan alkolün kesinlikle düğünlerimizde yer almaması gerekmektedir. Alkollü etkinliklere katılmamalıyız.” ifadeleri yer aldı. İşte, Cuma hutbesinin detayları.

DÜĞÜN HAZIRLIĞINDAKİ ÖNEMLİ KURALLAR
Kıymetli Müslümanlar!
Hayatımızda evlilik, en kıymetli ve önemli dönüm noktalarından birisidir. Evlilik, Allah’ın emri doğrultusunda bir erkek ile kadının meşru bir nikâhla bir araya gelmesidir. Evlilik, eşlerin harama düşmesini engelleyip, iffetlerini koruyarak onlara saygı ve hürmet sunan güçlü bir bağdır. Temiz ve sağlıklı bir toplumun temeli de burada atılmaktadır. Yüce Allah, evliliğe mesafeli duran müminleri ılımlı ve dengeli bir yaşam sürmeye davet eder: “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı temiz şeyleri kendinize haram kılmayın ve Allah’ın koyduğu sınırları aşmayın.”
Değerli Müminler!
Nişan, nikâh ve düğün gibi merasimler, sevinçleri paylaşmanın zarif yollarıdır. Bu etkinlikler, dostluk ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek için önemli fırsatlardır. Tıpkı diğer işlerde olduğu gibi, bu merasimlerin ölçüsü de İslam’ın değerleridir. İslâm, düğünlerde kadınların ve erkeklerin kendi aralarında özel kurallara uyarak eğlenmelerine izin vermektedir. Fakat mahremiyetin ihlal edildiği, tesettüre riayet edilmediği, alkolün kullanıldığı, sevinçlerin hüzne dönüştüğü kutlamaların yer aldığı bir eğlence anlayışı İslam’da yoktur.

Değerli Müslümanlar!
Sade bir nişan yüzüğü, içten bir dua ve küçük ikramlarla gerçekleştirilen düğünler, maalesef günümüzde lüks ve aşırılık içeren törenlere dönüşmüştür. İhtişam dolu salonlardan lüks menülere, tesettüre uygun olmayan kıyafetlerden hediyeleşme baskısına kadar yapılan her aşırılık, evliliğin ruhunu olumsuz etkilemektedir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu konuda bizlere şu uyarıyı yapmaktadır: “Nikahın en hayırlısı, en kolay olanıdır.” Dolayısıyla, evlilik hazırlıklarını zora sokacak aşırılıklardan kaçınılmalıdır. “Gelin hamamı”, “Bekârlığa veda partisi” gibi geleneklerimizde yeri olmayan etkinliklerden uzak durulmalıdır. Peygamberimiz (s.a.s), çocukların sünnet edilmesini fıtrata uygun bir görev olarak belirtmesine rağmen; bu merasimler de abartıya dönüşmemelidir.

Değerli Müminler!
Evlilikler, sadelikten uzaklaşıp aşırı gösterişe dönüştüğünde, gençleri evlilikten uzaklaştırmakta ya da evlenmeleri konusunda tereddüt etmelerine yol açmaktadır. Düğünlerde “Allah rızası” düşüncesi yerine “Toplum ne der?” anlayışı benimsenirse, bereket ve huzurun yerini borçlanmalar alacaktır. Gelenek ve görenekler bahane edilerek yapılan aşırı harcamalar, aileleri maddi sıkıntılara sürükleyebilir.

Aziz Müslümanlar!
Yüce Allah’ın “İçinizden bekar olanları evlendirin…” emri gereği, gençlerimizi evlendirmek, hem ailelerin hem de toplumun sorumluluğudur. Evlilik yaşının yükselmesi ve doğum oranlarının azalması döneminde bizlere düşen görev; gençleri evliliğe teşvik etmek ve bu yolda onlara maddi ve manevi destek sağlamaktır. Ayrıca, düğünlerimizde aşırılıktan ve israftan kaçınmamız, “Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir.” ilahi uyarısını dikkate almak zorundayız. Düğünlerimizde alkolün hiçbir türlü kullanılmaması gerektiğini unutmamalıyız. “Allah’a ve ahiret gününe iman eden, içki içilen bir sofrada oturmasın!” uyarısı gereği, kötülüklerin anası olan alkolden uzak durmalıyız. Hayatımızdaki her alanda olduğu gibi, düğünlerimizde de helalliği esas almalıyız.
Hutbemi, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadis-i şerifiyle sonlandırıyorum: “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin, çoğalın. Çünkü ben, kıyamet günü diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.”
“`